29 Nisan 2012 Pazar

AYDER TURİZMİ


      TARİHÇE
Ayder hiçbir zaman yayla olmamıştır.Burada yaşayan Hemşinliler yaylalarına (Kavrun, Paakçur, Ceymakçur) giderken Ayder'i dinlenme amaçlı kullanırlardı. Daha sonra Ayder'in turizmi gelişmiş ve yayla kabul edilmiştir; ama hiçbir zaman yayla olarak kullanılmamıştır. Yayla sözcüğü bir terimdir ve orada yaşayan yerel Hemşinliler bu deyimi hiç sevmez ve kabul etmezler. Rize Vilayet Salnamesi'nde Çamlıhemşin nahiyesinde, Hala Deresi civarında Ayder Kaplıcası ve maden suyunun bahsi geçmektedir. Araştırmacı Metehan Mollamehmetoğlu, Ayder'i 1900'lü yıllarda bölge insanı için bir dinlenme yeri olduğunu söyledi.Kaplıcanın geçmişi 1700'lü yılları bulunmaktadır.
Ayder kaplıcası, Osmanlı Dönemi'nden beri şifalı suyu ile ilgi odağı olan Ayder 1987 yılında turizm merkezi ilan edilmiş; romatizmal hastalıklar, iç hastalıkları, kadın hastalıkları ve cilt hastalıklarına şifa verdiği iddia edilen, 260 metre derinlikten gelen 50 derece sıcaklığındaki kaplıcalarından faydalanılabilmesi için modern turistik tesisler inşa edilmiştir. 260 metre derinlikten çıkan, 50 derecelik kaplıca sularının başta romatizma, kireçlenme olmak üzere pek çok hastalığa iyi geldiği belirtiliyor. Kaplıca sularından fayda görmek için havuza girmek, özel banyo almak ya da içmek mümkün. KaradenizTeknik Üniversitesi'nden Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Güler yaptığı açıklamada, kaplıca sularının romatizmal eklem hastalıkları,sinir, sindirim, dolaşım sistemi hastalıklrıyla idrar yolları ve üreme organı hastalıklarına iyi geldiğini belirtiyor. Kaplıca suları ayrıca, egzama ve sedef, ergenlik sivilceleri gibi cilt hastalıklarının tedavisinde de kullanılıyor. Tabii ki, kaplıcaya girmeyi sakıncalı kılacak durumlar da var. Örneğin kanamalı rahatsızlıklar, yüksek tansiyon ve kalp rahatsızlıkları başta geliyor. Uzmanlar ayrıca Ayder Kaplıcası'nda günde ikiden fazla banyo alınmaması gerektiğini hatırlatıyor ve dört banyodan sonra kendisini halsizlikle belli eden ve "Kaplıca Krizi" olarak tanımlanan bir rahatsızlığın bazı kişilerde görülmesinin normal olduğunu belirtiyorlar.
    AYDER FESTİVALİ
Yayla başlangıçta Halalı'ın yazın çayır biçerek, büyükbaş hayvanlarının kışlık ot ihtiyacını sağlamak amacıyla kullanılmaktayken, turizm merkezi olmasıyla bu vasfını büyük ölçüde kaybetmiş pansiyonculuk ve gelen turistlere hitap eden hediyelik eşya mağazaları temel geçim kaynağı haline gelmiştir.




http://tr.wikipedia.org/wiki/Ayder

30 Mart 2012 Cuma

Karalahana Ezmesi

Malzemeler:1 kilo karalahana
2 su bardağı haşlanmış mısır
2 su bardağı haşlanmış kuru fasulye
2 yemek kaşığı mısır unu
Pul biber
Ayçiçek yağı
Bir parça iç yağ

Yapılışı: 1 kilo kara lahana acı suyunun çıkması için haşlanır. Haşlandıktan sonra küçük küçük kesilir ve geniş bir tencereye alınır. Ortasına bir parça iç yağı yerleştirilir. Önceden haşlanmış olan 2 su bardağı mısır ve 2 su bardağı kuru fasulye, bir miktar pul biber ve tuz eklenir. Üzerini geçecek kadar su ilave edildikten sonra tüm malzemeler birbiriyle özdeşleşinceye kadar pişirilir. Piştikten sonra içine 2 yemek kaşığı mısır unu eklenir ve blendırla püre kıvamına gelinceye kadar karıştırılır. Yemeğimiz servise hazırdır.
              Afiyet olsun.
http://www.startv.com.tr/haber/soframiz-tarifleri-65/karalahana-ezme-suheylanin-mutfagi-rize-15086.html

23 Mart 2012 Cuma

HAMSİLİ PİLAV
MALZEMELER
1 kg hamsi (ayıklanmış)
400 gr pirinç
2 orta boy soğan
Kuş üzümü
Dolmalık fıstık
Maydanoz
Kırmızı pul biber
Karabiber
1 çay bardağı sıvı yağ
50 gr tereyağı
1 su bardağı su
HAZIRLANIŞI
Servis tepsisini önce yağlayalım. Sonra ayıkladığımız hamsiyi düzgün bir şekilde alt kısmına ve yanlara dizelim. Tamamlandıktan sonra soğanı ince ince doğruyoruz. Pirinci yıkadıktan sonra soğana ilave edelim, maydanoz, baharat, üzüm ve fıstığı yıkayarak bu malzemelere ilave edelim. Bir miktar hamsiyi bölerek bu karışıma ilave edelim. Birbirine iyice kanştırıp tuzunu da katarak hamsilerin üzerine döşeyelim. Daha sonra tepsinin yanlarındaki hamsileri elimizle diziyoruz. Kalan hamsileri pilavın üzerine iyice yerleştiriyoruz. Açık yer kalmayacak şekilde üzerine sıvı yağ ve tereyağını ilave ediyoruz. Suyunu da koyup kısık ateşte pişirelim.
http://www.mailce.com/hamsili-pilav-nasil-yapilir-puf-noktalari-nelerdir.html

HAMSİLİ PİLAV

ayseninmutfagii.wordpress.com

16 Mart 2012 Cuma




                         LAZ BÖREĞİ TARİFİ


   Malzemeler:
Yufkası için:
1 yumurta
2 çay bardağı süt
1 çay bardağı sıvıyağ
1/2 paket kabartma tozu
un
Krema malzemeleri:
Beş kilogram süt
6 yumurta
2 su bardağı şeker
1 su bardağı un
Şerbetin malzemeleri:
2 yemek kaşığı toz şeker
2-3 kaşık su
1 yemek tereyağ
Yufkanın tarifi:
Yufkanın malzemelerini karıştırın ve kulak memesi kıvamında hamur elde edin.Yoğurulan hamuru 8 parçaya bölün.Her bir parçayı baklava hamuru kadar ince açın.
Kremanın yapılışı:
Malzemeleri bir tencereye alıp orta hararetli ocakta pişirin.
Kaynamaya başlayınca hemen altı kapatın,ateşten indirin.
Böreğin tarifi: 
Her bir yufkanın arasına tereyağ sürerek dört yufkayı tepsiye yerleştirin.
Kenarından sarkan yufkaları tepsinin içine toplamayın.
4 yufkayı yerleştirince üzerine ılıyan kremayı dökün.
Muhallebinin üzerine bir kaşık toz şeker ve 2 kaşık yoğurdu karıştırıp gezdirin.
Kalan 4 tane yufkayı da aralarına tereyağ gezdirip teker teker koyun.
En son tepsinin üzerine kalan tereyağını da gezdirin.
Önceden ısıtılmış fırında 45 dk. pişirin.Sonra fırını kapatıp 5 ya da 10 dakika kadar fırından çıkarmayın.
Şerbetini pişirip,ılıtın.Fırından çıkan böreğin üzerine dökün. afiyet olsun.

10 Mart 2012 Cumartesi

         O Yeşil Rize
Çayeli’den beriye Rize’dir Rize,
Arhavi’den öteye Artvin’dir size .
Cennet gibidir yeşil çay bahçeleri,
Mavi deniz, dağ, tepe yeşil her yeri .

Oy yasındayım yasındayım.
Serin suların başındayım.
Çayın özelde hamsindayım

Kaçkar’dan gelir karı, ayazı ,yeli,
Suları da akar durur deli, deli .
Kız ben sana âşık sanki sevda seli,
Çayeli, Fındıklı, Pazar, ya sen nereli?

Oy yasındayım, yasındayım.
Serin suların başındayım.
Baharı hoş, yazındayım.

İyidere'n yakın Of’a yeşil Rize,
Derepazarı, Güneysu, Hemşin denize.
Sahili hoştur, Ardeşen yeşil Rize ,
Kalkan dere, İkiz dere, yayla bize .

Oy yasındayım, yasındayım .
Serin suların başındayım .
Çiçeği güzel, balındayım.


   15.12.1010 İST
 
   Perihan Pehlivan


 http://www.antoloji.com/o-yesil-rize-siiri/

29 Şubat 2012 Çarşamba

                                          RİZE'DE HORONUN ANLAMI

Horonlar neşeli zamanlarda; Bayram, İmece, Düğün, Yayla - Dernek, Askere Uğurlama ve arkadaşlar arasında düzenlenen eğlencelerde oynanır. Yürekleri dolduran coşkular, sevinçler buralarda horona dönüşür. Nerede bir durak, bir oturak yeri varsa orası "Horondüzü" dür. Üstünde horon oynanmayan tek bir düzlük yoktur Karadeniz'de.

Horon Karadeniz’in soluk alışı, yürek atışı, dalgalanışıdır.

Horon doğa ile insanın elele, kol kola şahlanışıdır.

İneğiyle, çadırıyla, çoluk çocuğuyla, silahıyla, giysisiyle dağlara çıkması, yol boyunca yol havalarının kemençe ve davul-zurna eşliğinde çalınıp söylenmesi, horon oynaya oynaya yolların bitirilmesi ve yaylâ düzüne silâh atarak, nara atarak ve tabii ki horon oynayarak (sallama ritminde) kollar halinde girmeleri, halka içinde saatlerce horon oynamaları bahara olan özlemin coşkuya dönüşmesi, dile gelmesidir.

http://www.trabzonkulturturizm.gov.tr/belge/1-72018/horon-ve-calgilarimiz.html

 

23 Şubat 2012 Perşembe

Ayder Yaylası

Siz Rize'yi bilir misiniz?

Yeşilin maviye
, mavinin yeşile hasret olmadığı Rize'yi. Bulutların ülkesi Kaçkar'ların eteklerindeki Rize'yi. Çay diyarı Rize'yi. Karadenizin dalgalarıyla, kimi zaman hırçın kıyılarını dövdüğü, kimi zamanda sevdiği, okşadığı yeşil, şirin Rize'yi.

Rize'de yeşilin kırk
bir tonunu görmek mümkün. Sahi siz suyun kırk tonunu bilir misiniz? Suyun rengini bilir misiniz? Siz hiç suya aşık oldunuz mu? Eğer Rize'nin yeşillikleri arasında kaybolmadıysanız, kaybolduğunuz o güzellikler içinde akan dereleri, ırmakları, pınarları görmediyseniz... Evet... Rize sizi bekliyor...